Talat Eyüp ENSARİ

MALAZGİRT, BÜYÜK TAARRUZ VE PATRİKHANE

Tarihçiler "Dünya tarihi Türksüz yazılamaz" derler. Bilinen tarihin özellikle 21. yüzyıla kadar olan kısmında Türk Milleti'nin baş rol olmadığı nadir olaylar vardır.

26 Ağustos 1071'de kalıcı olarak girdiğimiz Anadolu toprakları, Sultan Alp Arslan ve binlerce neferi sayesinde anavatan oldu. Yurt bellediğimiz toprakları fetihlerle imar ve iskan ederek, asırlar sürecek kardeşlik ve huzur tohumu saçıldı. Osmanlı Devleti'nin sarsılmasıyla, Türk'ü son yurdunda boğazlamak isteyen emperyalistler 20.yüzyılın başında hareket geçmiştir.

Türklüğü "Türk yıldırımdır, kasırgadır. Dünyayı aydınlatan güneştir." sözleriyle tanımlayan Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları sayesinde emperyalistler, tarihin akışını değiştirecek tokatlardan birini daha yemiştir. 30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Türk yurdu büyük bölümünü askeri harekâtlarla düşman elinden kurtarmıştır. Kalan dönemde ise kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti temizliğini siyaset maharetiyle gerçekleştirmiş, Lozan'da bu temizlik akit altına alınmıştır.

30 Ağustos'ta sadece makus Türk Tarihi değişmemiştir. Aynı zamanda dönemin süper gücü İngiltere'nin doğu politikaları çökmüş,  sömürgesi altındaki birçok ülke Türk Milleti'nin başkaldırısı sayesinde bilinçlenmiştir. Hülasa, şerefli bir milletin dünyaya başarıyla meydan okuması sayesinde tarihin seyri değişmiştir. Kısaca Türk Milleti bir kez daha tarih yazmıştır.

Lozan'dan ve Türk'ün bağımsızlık mücadelesinden bahsetmişken 'ekümeniklik' tartışmalarına değinmek gerekecektir. Lozan Barış Antlaşması ile İstanbul'da bulunan Ortodoks Patrikhanesi'nin ekümeniklik yani evrensellik iddiası da ortadan kaldırılmıştır. Patrikhanenin Başpsikoposu Fatih Kaymakamlığı'na bağlanmıştır. Böylelikle Kurtuluş Savaşı döneminde gerçekleşen işgalcilere yardım ve yataklık hareketlerinin önüne geçilmesi de amaçlanmıştır. Fener Rum Patrikhanesi yalnızca Türkiye'de yaşayan Ortodoks Hrıstiyanların dini önderidir. Bu sıfata ekümenik ibaresini yüklemek Lozan'ı yok saymaktır.

Son dönemde Fener Rum Patriğini ve kilisesini ekümenik ilan etme çabaları cevapsız kalmamalıdır. Hele ki Rus işgali altındayken Türkiye'nin kendisine sayısız yardım yaptığı Ukrayna'nın bu çabası nankörlüktür.

Kanla yazılan destanlar, nankörlükle silinemez. Bir kez daha Malazgirt ve Başkomutanlık Meydan Muharebelerinde canını vermiş şehitlerimize ve gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Büyük Türk Milleti'nin Zafer Bayramı'nı tebrik ediyorum.

Diğer Makaleler