Oktay ENSARİ
ERCİYES DAĞI'NIN EFSANELERİ
Günümüzde kış sporları ve turizm merkezi olarak adı sıkça gündeme gelen, yapılan yatırımlarla yerli ve yabancı turistlerin gözbebeğine dönüşen Erciyes, şimdilerde Kerem ile Aslı’nın dillere destan, aşk hikayesi ile gündeme geldi. Zirvesinden yaz kış eksik olmayan karı ve heybetli duruşuyla bir çok medeniyete ev sahipliği yapan 3 bin 916 metre yüksekliğindeki Erciyes dağının dilden dile dolaşan efsanelerinden en bilineni ‘’Aslı ile Kerem’’aşk hikayesi…
Kayseri ve çevresindeki Kapadokya için çok önemli olan heybetli Erciyes dağının efsaneleri arasında ilk bilineni,Cis Hatun’un hüzünlü aşkı. Erciyes Dağı’nın eteklerinde Ercişler de denilen bir kabile yaşarmış. Kabile beyinin de Cis Hatun adında güzeller güzeli bir kızı varmış. Bir gün dağa, çok uzak diyarlardan bir yiğit delikanlı gelmiş. Beyin kızına aşık olmuş ve evlenmek için beye Horasan ulularını kızı istemeye göndermiş. Kabile beyi, kızını vermeye razı olmuş. Ama, zor bir şart öne sürüp, delikanlıya eğer kızıyla evlenecekse, Erciyes’in zirvesinde ateş püsküren ejderhayı öldürmeyi şart koşmuş. Delikanlı bunu kabul etmiş ve yola koyulmuş. Cis Hatun kendisi için ölümü göze alan delikanlının peşinden başlamış dağa tırmanmaya. Erciyes’in eteklerinde kavuşan 2 aşık el ele verip ejderhayı araya başlamışlar. Erciyes’in zirvesinde ejderhanın ateşleri ayaklarını sarmış. Delikanlı sevdiğini ateşten korumak isterken, alevler onu alıp götürmüş. Cis Hatunu da alevler yutmuş. 2 sevgili kavuşamamış ama, genç kızın gelinliği dağın başını örten beyaz bir kar olmuş. O günden bu yana güneşin eritemediği bu beyazlık koca bir aşkın efsanesi olmuş.
Erciyes Dağıyla ilgili bilinen bir başka efsane ise Ağ (Ak) Gelin’in sadakati üzerine kurulu. Kayseri’nin Develi ilçesine bağlı Gazi köyünde anlatılan bir efsaneye göre, dağın güneyindeki etekte yaşayan bir Türkmen obasında güzelliğiyle dillere destan 2 çocuklu bir gelin yaşarmış. Ak Gelinin kocası savaşa gitmiş. Bunu fırsat bilen nicedir kadına aşık olan bir eşkıya obayı basarak Ak Gelin’i kaçırmaya kalkmış. Kadın çocuklarını ve gelin sandığını yanına alarak eşkıyadan kaçmak isterken Erciyes Dağı’nda bir uçurumun kenarına gelmiş. Ellerini açıp, ‘Allah’ım benle çocuklarımı ya kuş eyle ya da taş’ diye ettiği dua kabul olmuş ve Ak Gelin’le çocukları oracıkta taş kesilmiş. Savaş sonrası obaya dönen kocası ailesinin taş olmuş bedenlerinden bir ses geldiğini duymuş :‘Namusumu eşkıyaya çiğnetmedim, ahdımı o eşkıya da koma ‘
Erciyes dağının en bilinen efsanesi ise, Kerem ile Aslı’nın dillere destan aşk öyküsü. İran’ın İsfahan kentinden Erciyes dağına uzanan bu hüzünlü efsaneye göre birbirine kavuşamayan Kerem ile Aslı’nın külleri Erciyes dağına gömüldü. Bugün Erciyes dağının neresindedir bilinmez ama , 2 aşığın külleri Erciyes’in Kayseri’ye bakan bir köşesine gömüldü. Derler ki Erciyes dağının eteklerinde açan biri beyaz diğeri kırmızı, ikiz güller, aslında Kerem ile Aslı’nın ölümsüz sevdasını insanlara hatırlatırmış. İşte bu öykünün kahramanları şimdilerde Kayseri’de yeniden canlanıyor.