Talat Eyüp ENSARİ
KARDEŞ KAVGASI BAŞLARSA…
Merhum Galip Erdem, fikir hayatımıza kendi düşüncelerinden izler bırakarak kendisini tanıyan herkesin dünyasında hatrı sayılır bir yer edinmiştir. Kaleme aldığı bir makalesindeki "Kardeş kavgası başlarsa kimin haklı olduğunun bir değeri kalmaz" cümlesi ile tartışmasız herkesin onaylayacağı bir görüştür.
Son dönemde ülkemizde ve Kayserimizde gerçekleşen birtakım olayları değerlendirirken bu pencereden bakmakta fayda vardır. Tarih ibret alınması için yazılmakta ve yine ibret alınması için okunmaktadır. Bugünkü çalışmalar neticesinde milattan önce 2500'e kadar dayandırılan Türk Tarihi dikkatle incelediğinde, bilinen tüm Türk devletlerinin iç anlaşmazlıklar sonucu ya yıkıldığı ya da yıkılmaya yüz tuttuğu görülmektedir. Herhangi bir istila veya işgal olmaksızın içeriden çöken devletler karanlık dehlizlerdeki yerlerini almıştır. Bizi 'biz' yapan değerleri unuttuğumuz takdirde üç aşağı beş yukarı başımıza gelecekler bellidir.
Sosyal medyanın dipsiz kuyularında yolda görseniz dikkate alıp konuşmayacağınız kişilerin, gündem belirleme çabalarına şahit oluyoruz. Üzülerek belirtmek gerekir ki hayatta hiçbir başarısı olmayan ve herhangi biri olarak nitelendireceğimiz bu kişiler birden tüm algıyı yönlendirebiliyor. Geçtiğimiz hafta kim olduğu ne olduğu bilinmeyen bir gencin dini gerçeklerle ilgili görüşleri bir kar topu gibi büyüdü. Önemsenmeyip, görmezden gelinse o an unutulacak bir vaka neredeyse ülke gündemine oturdu. Bu noktada en büyük sorumluluk diğer sosyal medya kullanıcılarına düşmektedir. Çünkü 'herhangi biri' dediğimiz gerçek hayatta belki dinlemeyeceğimiz biri hiçbir vasfa sahip olmadan günlerce sosyal medya kullanıcıları nedeniyle gündemi meşgul etti. Önemsiz ve absürt gelse bile dini ve milli değerleri içeren münazaralar sosyal medya gibi dipsiz kuyularda değil, yüz yüze yapılmalıdır. Böylelikle lafı söyleyenin de ederi, kıymet-i harbiyesi belli olacaktır. Ayrıca bu tarz konuları sosyal medya üzerinden tartışmak o veya bu şekilde bir toplumsal bölünmeye yol açmaktadır. Özellikle gençlerin kullandığı sosyal mecralarda yapılan bu tartışmalar, gençleri bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya itmektedir. Bu da hali hazırda var olan kamplaşmayı sosyal mecralardan gündelik hayata taşımaya vesile olmaktadır.
İnancımız odur ki Allah dinini hıfzedecek, Türk Devleti kıyamete kadar baki kalacaktır. İnancımızı fiiliyata çevirebilmek için milletimizi bölmeye yönelik içi boş her gündemin karşısına geçmek Türk Milleti'nin her bir ferdi için görevdir.
Diğer Makaleler
Yazarlar
