CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: UBER KONUSU TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ OLARAK BİZDE BİTMİŞTİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, esnaf ve sanatkârlarla bir araya geldiği iftar programında, "Eğer 31 Mart'ta hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken seçimin yenilenmesine böyle şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını doğrusu manidar görüyoruz" dedi. Erdoğan Uber konusuyla ilgili de, "Uber konusu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak bizde bitmiştir" diye konuştu.

Ticaret Bakanlığı, İstanbul'da görev yapan esnaf ve sanatkârlara iftar programı düzenledi. Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi'nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile çok sayıda İstanbullu esnaf ve iş insanı katıldı.

"OYUNUZA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN SİZDEN ÖZÜR DİLİYORUZ"

İftar programında konuşma yapan Binali Yıldırım, "Sizlerin İstanbul'da kullandığınız oyların sayılırken yerini bulmadığını ne yazık ki gördük, şahit olduk. Bu yüzden oyunuza sahip çıkamadığımız için sizden özür diliyoruz. Her nedense kendi ülkelerinde yaşanan seçim hile ve yolsuzluklarını dile getirmeyen, hiç gündeme getirmeyenler, İstanbul seçimlerine birden bire merak saldılar. Not ediyorlar, nokta koyuyorlar. Noktayı İstanbul halkı koyar, İstanbullu hemşehrilerimiz koyar. Sizin işiniz değil. Herkes işine baksın." diye konuştu. 


Yıldırım, İstanbul'a çiçek bahçesi yapmak için hazırladıkları projeleri önümüzdeki günlerde paylaşacaklarını da belirterek sözlerine son verdi.

"TİCARİ ARAÇLARDAKİ ÖTV SIFIRLAMA SÜRESİNİ GEREKİRSE UZATIRIZ"

Yıldırım'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan ve Esnaf ve Sanatkârlar için bugüne kadar yapılanlardan bahseden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ticari olarak kullanılan araçların yenilenebilmesi için ÖTV'yi sıfırlamıştık. Gerekirse önümüzdeki ay sonu biten bu uygulamanın süresini de uzatabiliriz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda bulunan esnaf ve sanatkârlardan Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri konusunda hassasiyetli olmalarını isteyerek, "Türkiye bu konuda dünyanın en makul tarifelerini uyguluyor. Devlet olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'nu zaten yeterince destekliyoruz. Sizlerin de prim ödemelerinizi aksatmayarak bu kurumumuza sahip çıkacağınızı inanıyorum" İfadelerini kullandı.

"UBER OLAYININ KORSAN TAKSİDEN FARKI YOK"

Erdoğan, "Taksiler konusunda hala şikâyetler geliyor. Dijitalleşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak geliştirilen ve milli bir yazılım olan İTaksi uygulaması şehir içi ulaşımda önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır. Hizmet kalitesinin önemli bir unsuru olan araç kalitesi ÖTV indirimine rağmen hala yeterince yükseltilebilmiş değildir. Turkuaz ve siyah taksi alternatifleri bu yüzden revaç buluyor. Araç kalitesini yükseltilebilmesi yanında taksi şoförlerimizin de çağın gerekliğine uygun iletişim becerileriyle donanmış olması gerekiyor. Esnaf demek, milletin taleplerine uygun hizmet veren kişi demek" şeklinde konuştu.

Uber hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

"Geçenlerde Dolmabahçe Sarayı'nda gençlerle bir sohbetim oldu. Çıktım, baktım dışarıda bir grup. Geldiler, Uber ile ilgili halimiz ne olacak dediler. Ben de kendilerine şunu söyledim: Bizim literatürümüzde Uber diye bir şey yok. Uber olayının Korsan taksicilikten bir farkı yok. Sizler hangi yasaya göre böyle bir şey çıkardınız. Kendi kendinize böyle bir şeyi icat ettiniz. Döküldünüz sokaklara Uber de Uber diyorsunuz. Şu anda bizim taksicilerimizin haklarını gasp ederek sizlere teslim edemeyiz. Bunun için de dünya Uber taksiciler kuruluşunun başındaki şahsa ben randevu vermedim. Hala da vermiyorum. Vermeyince de bunlar buradaki her şeyi götürdüler. Ne aldanan olacağız ne de aldatan olacağız. Uber konusu Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bizde bitmiştir."

"NİYE SAYIMA YAKLAŞMADINIZ?"

Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı seçimini yenileme kararına da değinen Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:
 

"Önceki gün bu kararın gerekçeleri 250 sayfalık bir metin halinde yayınlandı. YSK'nın tespitlerine göre İstanbul'da ki 31 bin 186 sandığın 754'ünün başkanları açıkça kanuna aykırı şekilde atanmıştır. İşte hırsızlık burada. Çalma burada. Sandık kurulu başkanları seçim sonucuna eşlik edebilecek yetki ve hareket imkânına sahip kişilerdir. Bu sandıklarda oy kullanan kişi sayısı 212 binin üzerindedir. Niye sayıma yaklaşmadınız? Tekrar tümünü sayalım, dedik neden yaklaşmadınız? Dolayısıyla kanuna aykırı atanmış bu sandıklarda kullanılan 212 binden fazla oy şüpheli duruma düşmüştür. Seçimi kazandığı ilan edilen adayla, ikinci sıradaki aday arasındaki fark ne kadardır? Bu fark 28 binden başlamış en son 13 bin 729'a kadar inmiştir. Bu ne demektir, burada şaibe var, şüphe var. Türkiye'de 1963'te şüpheye dayalı olarak seçimler iptal edilmiştir. Üstelik YSK'nın tespitini yaptığı tek sorun bu da değildir. Gerekçeli karara göre, İstanbul genelinde 18 sandığın sayım döküm cetveli bulunamamıştır. 90 sandığın sayım döküm cetvelleri de sandık kurul üyelerinin hiçbiri tarafından imzalanmamış olduğu için güvenilirliğini yitirmiştir. Böylece toplam 108 sandığını ve bu sandıklardaki 30 binin üzerindeki oy, yok hükmünde sayılmıştır." 

"SEÇİMİN YENİLENMESİNE BÖYLE ŞİDDETLİ BİR ŞEKİLDE KARŞI ÇIKILMASINI DOĞRUSU MANİDAR GÖRÜYORUZ"

Seçimin yenilenmesine karşı çıkılmasını manidar gördüğünü belirten Erdoğan, "Birileri bu karar sebebiyle hem Yüksek Seçim Kurulu'na hem de Ak partiye yükleniyor, saldırıyor, hakaret ediyor. Acaba bu kesimler ortaya çıkan bu tablo karşısında bizim ne yapmamızı bekliyordu. İstanbul halkının bir yandan 212 bin oyunun diğer yandan 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık. Hadi diyelim ki bu durumun ortaya çıkmasında sandıklara yeteri kadar sahip çıkamadığımız için bizim eksiğimizin, hatamızın, yanlışımızın da bir nebze payı var. Peki, hırsızın hiç mi suçu yok? Demokrasiye inanan, milli iradeye güvenen, sandığı sağlam gören herkesin bu karara saygı duyması gerekir. Eğer 31 Martta hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken seçimin yenilenmesine böyle şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını doğrusu manidar görüyoruz" dedi.

Diğer Haberler