Çiftçi, patatese destek bekliyor

Fiyat istikrarsızlığı, arz talep dengesizliği ve ithalat konuları ile her yıl gündeme gelen patateste, üreticiler bu yıl da kovid-19 salgını nedeniyle endişe yaşıyor. Türkiye’nin şu anda üretimde sıkıntı yaşamadığıancak salgının devam etmesi halinde özellikle patateste ciddi sorunlar yaşanabileceği dile getiriliyor.

Zirai Danışmanlık yapan ve 40 yılı aşkın süredir patates üreten ve üreticilerin sorunları ile ilgilenen Kamil Aşkın,şu anda üreticinin tarlada olduğunu ve üretimin seyrinin nasıl ilerleyeceğinin önümüzdeki günlerde belli olacağını söyleyerek, özellikle kıtlık durumlarında en stratejik ürün olan patates hakkında bilgiler paylaştı. Şu anda Türkiye’nin patates ihtiyacının Ödemiş ve bölgesinden karşılandığını, Mayıs’ın ortalarında ise Adana’nın mahsulünü toplamaya başlayacağını belirten Aşkın, tedbir alınmazsa en önemli sıkıntının Eylül – Ekim döneminde Anadolu’da başlayan kışlık patates ekiminde yaşanacağını kaydetti. Türkiye’nin tohum ithalatında şu anda pandemi nedeni ile nakliyelerde sorun yaşanmadığını ve yaklaşık 15 bin ton anaç tohumun bir kısmının Mersin’e geldiğini, kalan kısmının ise  deniz yoluyla nisan sonunda Mersin’de olacağını söyleyen Aşkın, “Karantina analizlerinin zamanında tamamlanması ile dikimlerde  gecikme yaşanmayacaktır. Ancak salgının seyrine bağlı olarak tohum ithalatında ve üretimde daha dikkatli olmak gerekiyor” dedi.

Depoluk patateste son aya girilmesi, Adana mahsulünde ve Ödemiş üretiminde yaşanan don ve kırağı  zararı nedeni ile 10 ila 15 günlük gecikme beklentisinin  bugünlerde patatesin piyasa fiyatlarını artırdığını da dile getiren Aşkın, “Almanya ve Hollandada patates fabrikalarıçalışmıyor. Sanayilik patatesler çürümeye terkedildi. Dünyada zirai üretimde zorlu bir yılın yaşanacağını görmemiz gerekiyor” dedi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Türkiye’nin buğday bakliyat ürünlerinde yeterli stok olduğunu ancak daha fazla ihtiyaç olursa ithalat için Cumhurbaşkanlığına gerekli başvurunun da yapılacağını söylediği cümlesini hatırlatan Kamil Aşkın, “Küresel bir salgının yaşandığı dönemde her devlet önce kendi ülkesini düşünecektir. Çözüm ithalat değil, en kısa sürede kendi çiftçimizi desteklemek olmalı” ifadelerini kullandı.

Aşkın, “Evde hayat var sloganına katılıyoruz. Bu virüsten korunmak için devletimizin aldığı her tedbirin de arkasındayız. Ancak para varsa hayat bugün eve sığar, yarın para biterse eve sığmaz. Bunun bilincinde olan çiftçi bugün tarlada çalışıyor. Bu yüzden devletimiz sadece kısa vadeli tedbirler almamalı. Orta ve uzun vadeli tedbirler ile çiftçiyi de korumalı. Devletin şu anda aldığı tedbirler içinde çiftçi için ele dokunur bir karar çıkmadı. 3-4 ay sonraki olası bir açlığa karşı, çiftçiyi bugünden desteklemeliyiz. İnsanlık hem salgını hem de açlığı aynı anda kaldıramaz. Eğer çiftçilere destek verilmezse ve bu salgın uzun süre devam edecek olursa kıtlıkla da karşı karşıya kalabiliriz. Olası bir durumda maalesef ithalatçözüm olmayacak. Çünkü her ülke önce kendisini düşünecek ve üretim azalacak. Bir salgın ya da savaş durumunda en stratejik ürün olan patates ve soğanın üreticilerini mutlaka korunmalıyız. Biz üreticilerimize, ‘Tarlada kal, tarlada hayat var’ diyoruz ve sloganı tarım ve ekonomi yönetimlerinin de desteklemesini bekliyoruz” dedi.

Diğer Haberler