Yargıtay Başkanı: Yargıya güven için ön koşul, ortak bir yargı etiği bilinci oluşturulmasıdır

• 29 Haziran 2019
• Gündem

Yargıtay Yargı Etiği Hukuk Kliniği’nde eğitim gören Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, Yargıtay’da düzenlenen törenle sertifikalarını aldılar. Törende konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Bangalor Yargı Etiği İlkelerinin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilmesinden sonra, yargı mensuplarının uyması gereken ulusal etik davranış ilkelerinin oluşturulmasının evrensel bir gereklilik olarak dünyada kabul görmeye başladığını söyledi. Etik ilkelerin belirlenmesi, içselleştirilmesi ve her kademedeki üye, hâkim, savcı ve personel tarafından uygulanmasının Yargıtay’ın sorumluluğu altında olduğunu belirten Cirit, bu ilkeler kadar önemli Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi’nin de BM üyesi 192 devlet tarafından oybirliği ile kabul edildiğini hatırlattı. Yargıtay’ın etik stratejisi üç aşamadan oluştuğunu dile getiren Cirit, birincisinin Yargıtay’da çalışan herkesin etik eğitimi alması olduğunu ve Etik Kurullarını oluşturarak bu aşamayı 2018 yılında tamamladıklarını kaydetti.

‘ORTAK BİR YARGI ETİĞİ BİLİNCİ OLUŞTURULMALI’

Cirit, yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“İkincisi, hukukçular ile yasama ve yürütme organının yargı etiği ilkeleri hakkında bilinç düzeyinin yükseltilmesidir. Üçüncüsü ise toplumun bu konuda eğitilmesidir. Etik değerler üzerinde yükselen ve halkın yüksek güven duyduğu bir yargı sistemi oluşturmanın ön koşulu, toplumda ‘ortak bir yargı etiği bilinci’ oluşturulmasına bağlıdır. İşte bu nedenle ‘Yargıtay Etik İlkeleri Hukuk Kliniği’ çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Yargıtay’ın gösterdiği bu olağanüstü çabanın amacına ulaşması için hukuk ve adalet bilinci yüksek kurumlara, akademisyenlere ve hukuk öğrencilerine ihtiyaç duyuluyor. Yargıtay Etik İlkeleri’nin hukuk fakültelerinde temel bir kaynak olarak okutulması ve yargı etiği derslerinin verilmeye başlanması, etik ilkelerin yaygınlaşması ve kökleşmesi bakımından bir dönüm noktasıdır. Yargı etiğinin yaygınlaştırılması için hukuk fakültelerinin yanı sıra, Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere, tüm barolara ve avukatlara da önemli görevler düşüyor. Hiç şüphe yok ki yargı etiğinin yaygınlaşması adaletin tüm sorunlarını çözmeye tek başına yeterli olmayabilir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki yargı etiğini hukuk kültürümüzün temeli yapmadığımız sürece, adalet hizmetlerinde arzulanan standartlara ulaşmamız da mümkün değildir. Avrupa’da hakimlik eğitiminin üçte birini oluşturan yargı etiğini, görmezden gelerek bir yere varamayız. Hukuk sisteminde yer alan tüm aktörlerin, en az Yargıtay kadar bu bilince sahip olması ve çaba göstermesi gerekir.”

‘NİCELİKTEN NİTELİĞE GEÇME ZAMANI’

Öğrencilere de seslenen Cirit, iyi işleyen bir yargı sisteminin hukuk devleti olmanın temel koşullarından biri olduğunu vurgulayarak, “Demokrasi ve insan hakları gibi kavramlar dahi ancak iyi işleyen bir yargı sistemi sayesinde asıl işlevine kavuşabilir. Bu nedenle, ‘Yargıtay Etik İlkeleri Hukuk Kliniği’ çalışmaları Yargıtay’ın yürüttüğü yargı reformu çalışmaları kapsamında çok önemli bir kilometre taşıdır” şeklinde konuştu.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özen ise, etik davranışların iyi benimsenmesi halinde yargının daha güçlü, tarafsız ve bağımız olacağını ifade etti. Özen, “Yargılama ayağında etik kodların yansımalarını görmemiz gerekiyor. Hukuk fakülteleri bir dönüşüme gitmeli. Artık nicelikten niteliğe geçme zamanı” mesajını verdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Kliniği Koordinatörü Prof. Dr. Gülriz Uygur ise, “Hukuk eğitiminde etik temeli oluşturmak zorunludur. Uygulamaya yönelik olarak hukuk kliniği önem taşımaktadır. Bu sene 2’ncisini yaptık ve ilkine göre daha başarılı oldu. 400 kişiye 4 günlük eğitim programı yaptık” ifadelerini kullandı.  

Konuşmaların ardından eğitime katılan öğrencilere sertifikaları verildi.