Op. Dr. Mehmet Soysaraç, uzman gözüyle koronavirüsü yorumladı: "Corona ve boğaz ağrısı"

• 02 Mayis 2020
• Gündem

Dünya korona pandemisi ile boğuşuyor. Büyük bir köy haline gelen dünyamızda Çin Wuhandaki epidemiden virüsü kapan garsonlar, aşçılar, komiler çalıştıkları Avusturya'nın dünyaca ünlü kayak merkezi Tirol'a corona virüsünü taşıdılar.

Dünyanın dört bir yanından burada kayak yapmaya gelmiş tuzu kuru olan insanlara restoranlarda çalışan Çinli garsonlar komiler ve aşçılar çok bulaşıcı virüslerini hiçbir şeyin farkında olmaksızın bulaştırdılar. Belli ki bunlar asemptomatik virüs taşıyıcılarıydı. Kayak tatillerini bitiren bu insanlar dünyanın dört bir yanındaki evlerine döndüklerinde pandemi ajanı vürüsü yine farkında olmadan ülkelerine taşıdılar.

Dünyada günümüzde tüm insanlar bu pandemi ile meşgul. Onunla yatıp, onunla kalkıyoruz. Bizleri yoğun meşgul eden diğer tüm önemli gündem maddeleri rafa kaldırıldı, unutuldu.

Pandemiden çıkışımız ancak disiplinli izolasyon sosyal mesafeyi koruma ve güçlü bir bağışıklık sistemimize bağlı. Çocuklar ve gençlerde ciddi hastalık yapmayan virüs en çok da yaşlıları kurban olarak seçiyor.

Evlere hapsedilen 65 yaş üstü yaşlılarda Mart ortasından beri oldukça bilinçlendi. Tehlikenin herkes farkında. Biyolojik yaşı genç olan yaşlılar sportif olanlar akciğerleri vital kapasiteleri güçlü, sigara içmeyenler daha korunmalıdır virüse karşı. Güçlü  bağışıklık sistemleri sayesinde bu grup genç yaşlılar virüsü ayakta ciddi bulgular vermeksizin geçirirken bağışıklık sistemleri zayıf olan kronik akciğer hastaları, diyabetikler, tansiyon hastaları yoğun bakıma bile muhtaç oluyorlar. Esas tehlike çanları da bu grup için çalıyor. Yoğun bakımda entübasyon ve solunum cihazlarına bağlanma kaçınılmaz oluyor. Maalesef hasta kayıplarında bu grupta çoğunlukta...

Corona virüsü bulaşan bir sürü insan hiçbir belirti vermeden yaşarken kimilerinde yoğun boğaz ağrısı, ateş,öksürük, nefes darlığı,aşırı yorgunluk, bitkinlik, mide ve bağırsak sıkıntısı  tat ve koku kaybı gibi belirtiler veriyor. Polikliniğimize boğaz ağrısı ile gelen hastaların çoğunda bu belirtinin pandemi psikolojisine bağlı olduğunu görüyorum. "Acaba bende mi coronaya yakalandım" endişesi kişileri sağlık kurumlarına yönlendiriyor. Tıpta hastalıklara tanı koyarken anamnez dediğimiz hastanın hikayesini can kulağı ile dinleriz. Eğer kişi de sadece boğaz ağrısı varsa korona hastası ile teması olmamışsa, umreden gelen, Avrupa'dan gelen insanlarla yakın temas hali yoksa rahatlarız. Gelen hastayı muayene ederken boğazı iyice aydınlatan aletler kullanırız.

Boğaz ağrıları birçok nedenle oluşur. Yüzde doksanı virüs kökenli olan bu ağrılar genelde hiçbir ilaç vermeden istirahat ile bir haftada kendiliğinden iyileşir. Kişi rahat etsin diye ağrı kesici ateş düşürücü, bir kaç ilaçta verdiğimiz olur. Bazı boğaz ağrıları yüksek ateş yanında, aşırı kırgınlık başarısı iştahsızlık ve ses kısıklığı yapar . Bazı hastalar "üzerimden kamyon geçmiş gibiyim" diyerek durumunu özetler. Bu tablo bize boğazda anormal başka bir patoloji yoksa gribal enfeksiyonu çağrıştırır. İnsanı paçavraya çevirir grip. Hâlbuki nezle ve soğuk algınlığında burun tıkanıklığı, hapşırma, gözlerde yaşarma, öksürük gibi belirtiler daha hafif seyreder.

Bakteri kökenli boğaz ağrılarında faranjitte ağzın arka tarafı genelde kızarır ödemlidir. Bademciklerin bakteriyel enfeksiyonları da boğazın arka yan bölümlerindeki bademcikler şişer ve genelde sarı pis kokulu cerahatlı kabuklarla kaplanır. Yılda ülkemizde en az 15 milyon kadar hasta boğaz ağrısı nedeniyle sağlık kurumlarına muayene oluyor.

Boğaz ağrısının teşhisinde zaman zaman kesin tanı için ucu pamuklu çubuklarla, boğazdan kültür yani sürüntü alır laboratuara göndeririz. Kültür sonuçları 1-2 gün sonra çıkar. Hatta laboratuarda antibiyogramda yapılarak bakteriyel enfeksiyona en iyi hangi antibiyotiğin verilmesi gerektiği  saptanır. Bakteri kökenli boğaz ağrılarına da enfeksiyon odağı tamamen düzelene kadar antibiyotik veririz. Hastalık tamamen geçene kadar antibiyotiğe ara vermeden devam etmek gerekir. Özellikle çocuklarda bilinçli ve iyi tedavi edilmeyen boğaz enfeksiyonlarında romatizmal ateş sonu ara sırada olsa kalp ve böbrek komplikasyonları görülür. Tedaviyi erken kesmemeli ve hasta belli aralıklarla ilgili branşlarca takip edilmeli...

Boğaz ağrılarının allerjik kökenli olanları yanında sinirsel orijinli olanları iyi ve kötü huylu tümörlerden de ileri gelebildiğini bilmekteyiz. Bu tür yaygın bir belirti her yönüyle dikkate alınmalı tanıda asla gecikilmemelidir.