Karamollaoğlu: 'Milli İttifak' anlayışını oluşturmalıyız

• 24 Nisan 2019
• Siyaset

Temel Karamollaoğlu, SP Eğitim Merkezi Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, ülke gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Karamollaoğlu, TBMM’nin açılışının 99’uncu yılını kutladıklarını hatırlatarak, güçlü bir Türkiye’nin en önemli güvencesinin güçlü bir Meclis olduğunu, güçlü bir Meclis’in en önemli görevinin ise, kuvvetler ayrımı ilkesini ve temsilde adaleti sağlayıp yönetimi denetlemek olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, "Bugün ne yazık ki 16 Nisan referandumunda uygulamaya geçen Başkanlık sistemi ile TBMM etkisini büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu durumun oluşturduğu handikaplar, bugün açık bir şekilde görülmektedir. Bugün bu uyarıları AK Parti içinde önemli isimler de dillendirmeye başlamışlardır. Biz hatanın nereden dönülürse kar olacağına inanıyor, bu konuda yapılan açıklamaları samimi buluyoruz" dedi.

'SALDIRI KULLANILAN ÜSLÜBUN SONUCU'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kızgın demiri soğutalım" diyerek yaptığı 'Türkiye İttifakı' çağrısını değerlendiren Karamollaoğlu, bu çağrıya destek vererek "Sayın Cumhurbaşkanının hemen seçimlerin arkasından söylemiş olduğu bu iki ifade önemlidir. Sıcak demir soğutulmalı ve mutlaka Türkiye ittifakı sağlanmalıdır. Çözüm yollarında farklılıklar olsa da bu ittifaka bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Despotluk, kendisini herkesin üstünde görmek, kimseye fayda sağlamaz. Zor bir dönemden geçiyoruz. Zor dönemlerde alınacak kararlar aslında çok daha kolaydır. Çünkü zor dönemlerde ittifak edilen konular daha kesinlik kazanır" dedi.

'VATAN HAİNİ KİM?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde uğradığı saldırının siyasette kullanılan üslubun bir sonucu olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Siz insanları 'vatansever' ve 'vatan haini' diye tasnif ederseniz, size itibar eden insanlar da elbette vatan hainlerini gördükleri yerde saldırmayı bir görev kabul ederler. Bunu bile idrak edemez mi bir insan Allah aşkına ya? O zaman sorulur; Hakikaten kim vatan haini? Bu ülkeyi bölmeye çalışanlar mı, yoksa birlikte yaşama arzusunu ortaya koyanlar mı? Siz medya algısı ile birilerini şeytanlaştırırsanız, maalesef bu hadiseler ileride de yaşanır" diye konuştu.

'LİDERLERİ ÇAĞIRIP İSTİŞARE ETMELİ'

Benzer hadiselerin tekrar yaşanmaması için gerekenin yapılması çağrısında bulunan Karamollaoğlu, "İktidar kullandığı dili mutlaka değiştirmeli ve yumuşatmalıdır. Bunun işaretlerini Sayın Cumhurbaşkanının son günlerde kullandığı ifadelerde gördük, memnuniyet duyduk. Sayın Cumhurbaşkanı muhalefet liderlerini çağırıp istişare edebilmeli. Ülkemizde el birliği ile bir 'Milli İttifak' anlayışını oluşturmalıyız" görüşünü dile getirdi.

'GAZ SIKIŞMASI VAR; AMA BUNU İKTİDAR DÜZELTECEK'

Toplantıda soruları da yanıtlayan Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya ilişkin değerlendirmesinde kullandığı 'gaz sıkışması' tabiri ile ilgili görüşünün sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Gaz sıkışması ifadesi belli bir açıdan doğru olarak görülebilir. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Düşmanlaştırma terminolojisine yapışmak, kısa vadede belli partilere, belli çevrelerin teveccühünü kazandırır; ama ülkede birlik ve beraberliği sağlamaz. Bu gaz sıkışmasını muhalefet değil, iktidar mutlaka düzeltecek. İnşallah ben Sayın Cumhurbaşkanının önümüzdeki dönemde, çünkü 4,5 sene seçime gitmiyoruz, bu konuda ciddi bir takım adımlar atacağına inanıyorum. Çünkü kendi içlerinden de bu sorgulama başladı."

'ÇİFTE STANDART OLMAMALI'

Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırıda bulunan saldırganın serbest kalması ile ilgili soruya ise, "Bu tip saldırılar bir infial neticesinde meydana geliyor. Bundan dolayı da o andaki kamuoyunu teskin için şahıslar gözaltına alınabilir. Bu bir infialdir. Belli bir zaman sonra, mahkeme huzuruna çıkana kadar serbest bırakılabilir. Ama burada istikrar olmalı. Çifte standart olmamalı, haksızlık da olmamalı. Yani bir insan böyle bir saldırıda bulunmuşsa, cezasını görmeli. Ama tahrik de bir suçtur. Hangi sebeple böyle bir saldırıda bulunmuşlar, araştırılmalı" yanıtını verdi.

YSK'NIN, KHK’LI SEÇİLMİŞLERE MAZBATA KARARI

Karamollaoğlu, YSK'nın KHK'lı seçilmişlere mazbata verilmemesi kararını değerlendirirken ise "KHK, adı üstünde, ne kanundur ne de mahkeme hükmüdür. Onun için ben YSK'nın aldığı bu kararı ileride çok büyük pişmanlık taşıyarak, 'yanlış etmişiz' diyeceklerine inanıyorum" diye konuştu.