AK Parti, İstanbul seçiminin iptali için 3 bavul belge ile YSK'ya başvurdu

• 16 Nisan 2019
• Siyaset

AK Parti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi için, 3 bavul belge ile Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) olağanüstü itiraz başvurusu yaptı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "İşin içinde tam bir organize usulsüzlük var, tam bir seçim yolsuzluğu var. Artık söz YSK'nındır. YSK'nın vereceği kararıyla kamuoyunu rahatlatacağını, şüpheleri ortadan kaldıracağını, bu organize usulsüzlüğün ve seçim yolsuzluğunun önüne geçeceğini düşünüyorum" dedi.

AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, İstanbul'da 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi'nin iptal edilmesi ve yenilenmesi için YSK'ya başvuruda bulundu. Yavuz ve Şahin, 3 bavul belge ile birlikte olağanüstü itiraz dilekçesini YSK'ya sundu.

'SAS ÜZERİNDE İNCELEME YAPTIK'

Ali İhsan Yavuz, YSK'dan çıkışta basın mensuplarına açıklamada bulundu. Yavuz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali ve yenilenmesine ilişkin olağanüstü itirazda bulunduklarını, dilekçe ile eklerini YSK’ya sunduklarını söyledi. Yavuz, seçim akşamından sonra YSK'nın 28 bin oy farkıyla CHP'nin lehine seçimin bittiğini, CHP'nin 29 bin oyla kendileri lehine seçimin bittiğini, AK Parti'nin de 3 bin 870 oy farkıyla seçimleri kazandığına ilişkin açıklamalarını hatırlattı. Farklı rakamlar üzerine İstanbul'a giderek Sonuç Alım Sistemi (SAS) üzerinden seçim sonuçlarını takip ettiklerini anlatan AK Parti'li Yavuz, "Biz rakamlarımıza çok iyi güvendiğimiz için maddi hataları düzeltmeye başladık. Sayım sonuç çizelgelerinden sandık sonuç tutanağına aktarılırken kaydırılan rakamlar var, birleştirme tutanaklarına girilirken küçültülen veya yok edilen rakamlar var. Bunları fark ettikçe düzeltmeye çalıştık" dedi.

'AK PARTİ'NİN LEHİNE SANDIĞA GİREN OYLAR İPTAL EDİLMİŞ'

Hemen ardından ilçe seçim kurullarına geçersiz oyların yeniden sayılması ve tüm oyların yeniden sayılmasına ilişkin talepleri olduğunu hatırlatan Yavuz, "Sadece maddi hata düzeltimi ile AK Parti'nin lehine olması gerekirken başka yerlere kaydırılan 8-9 bin oyun olduğunu gördük. Geçersiz oyların sayımından anladık ki yaklaşık 6 bin oy AK Parti'ye yazılmamış, başka yere kaydırılmış. AK Parti'nin lehine sandığa giren oy maalesef ya iptal olarak kayda geçmiş ya da başka partilerin hanesine yazılmış" diye konuştu.

'OYLARIN TAMAMI SAYILSAYDI, SONUÇ LEHİMİZE SONUÇLANACAKTI'

Yavuz, oyların sadece yüzde 10'unun sayıldığına işaret ederek, "Elbette YSK kararı hepimizi bağlar; ama ortada bir şüphe var ve bu şüpheyi gideremedik. Daha maddi hataların düzeltilmesi, geçersiz oyların sayımı ve tüm oyların sadece yüzde 10'u kadarı sayılmışken bu fark 29 binlerden 13 bin 900'lere indi. Biz iddia ediyoruz, eğer bunların tamamı sayılsaydı veya şüpheleri ortadan kaldıracak adımlar atılsaydı, bizim rakamlar gerçekti ve bizim lehimize bu seçim sonuçlanacaktı" dedi.

'SEÇMEN İRADESİNİN İÇ EDİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR'

Bu sonuca nasıl ulaştıklarını da anlatan Yavuz, "Yüzde 85,6 oranında AK Parti aleyhine sayılmış bu oylar. Ama yüzde 14,5 kadarı CHP'nin aleyhine olacak şekilde olmuş. Başa baş giden bir seçim var, birbirine çok yakın bir oy oranı var; ama geçersizlere gelince, maddi hatalara gelince yüzde 85,5, oranında AK Parti aleyhine kayda geçme söz konusu. Biz bunun çok daha vahim olduğunu düşünüyoruz. Olanlar seçmen iradesinin bir anlamda gerçekten iç edildiğini bize gösteriyor" ifadelerini kullandı.

'ARADAKİ FARK 29 BİNDEN 13 BİN 900'E DÜŞTÜ'

Sayım döküm cetvellerinin, seçimlerin bel kemiğini oluşturduğuna dikkat çeken Yavuz, şöyle devam etti:

"Ama sayım döküm çizelgelerinden 5 bin 388'inin mühürsüz, 694'ünün imzasız, 214 tanesinin boş olduğunu gördük. Kısıtlılar var seçmen listelerinde, yanına şerh düşülmemiş. Cezaevi seçmeni var, normal ilçelerdeki seçmen listelerinde yanına şerh düşülmemiş. Yine cezaevini birinci adres olarak gösteren, bu anlamda oy vermemesi gereken seçmenler var. 'Oy kullanamaz' şerhi düşmeden 5 bin 287 hükümlü İstanbul'daki seçmen kayıtlarında yer almış. Kayıp oylar var. Oy kullanan seçmenler ile oy pusulası arasında çok ciddi farklar var. Normalde oy kullanan sayı belli. Geçerli oylar ve geçersiz oyların buna eşit olması gerekiyor. Ama eksik veya fazla olan buradaki sayı 25 bin kadar. Aradaki fark 13 bin 900'lere düşmüş. Belki biraz daha düşecek şimdi. Eksik veya fazla çıkan sayı 25 binleri buluyor."

'SANDIK BAŞINDA GÖREV YAPAMACAK KİŞİ SAYISI 19 BİN'

Sandık başkanları ve görevlilerinin durumuna da dikkat çeken Yavuz, "62 bin 560 kişinin 19 bini kamu görevlileri arasından seçilmemiş. Ben size 300, 500 demiyorum ki. 19 bin kadar kişi bu listede görev yapamaz olanların arasından, kamu görevlisi olmayanlar arasından tespit edilmiş. Ve çok ilginç bunların arasında Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş olanlar var. Hiçbir şekilde sandığın başında görev yapamayacak, aynı zamanda memur üye olarak görev yapamayacak kişiler var. İşte tüm bunlara dayalı olarak biz olağanüstü itirazımızı hazırladık, seçimlerin iptali ve yeniden yapılmasına ilişkin olağanüstü itiraz dilekçemizi verdik" dedi.

'İŞİN İÇİNDE TAM BİR SEÇİM YOLSUZLUĞU VAR'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, bir kısım oyları düzelttiklerinde 16 bin 884 oyun, partileri lehine yazılması gerekirken başka yerlere yazıldığının saptandığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"İşin içinde tam bir organize usulsüzlük var, tam bir seçim yolsuzluğu var. Peki bu şüpheleri, bu usulsüzlükleri, seçim yolsuzluklarını nasıl ortadan kaldıracağız? Bunun yolu, 298 sayılı yasanın 130'uncu maddesinden ilhamla YSK'ya gelmektir. Bütün bu anlatımların sonucu olarak; bu işte bir iş var. Çok net bir usulsüzlük var hem de organize usulsüzlük var. O zaman bütün bu şüpheyi, usulsüzlüğü, şaibeyi ve seçim yolsuzluğunu ortadan kaldıracak tek merci YSK'dır. 3 valizde ileri sürdüğümüz tezlerin delilleri var, belgeleri var. Bu söylediklerimizin hiçbirisi belgesiz, delilsiz değildir. Artık söz YSK'nındır. YSK'nın vereceği kararıyla gerçekten kamuoyunu rahatlatacağını, şüpheleri ortadan kaldıracağını, bu organize usulsüzlüğün ve seçim yolsuzluğunun önüne geçeceğini düşünüyorum."